Paris’e geldiğimden beri daha önceden duyduğum ve gezmeyi istediğim yerlerin başında gelen Arts Decoratifs Müzesi’ndeki Christian Dior Sergisinden bahsetmek istiyorum bugün!
Arts Decoratifs’e gitmek inanılmaz kolay, metroyla Louvre’un oraya gittiğinizde Piramidin içine çıkmak yerine Rivoli Caddesi’ne çıkarsanız biraz sağınıza solunuza bakarak müzeyi hemen görüyorsunuz, kapıdaki (benim için yağmur altında yarım saat süren) kuyruktan da tanırsınız zaten hemen..
Ocak ayına kadar devam edecek olan sergi, dünyaca ünlü moda evi Dior’un 70.yılının kutlaması niteliğini taşıyor ve bizleri de Dior’un bu yetmiş yıllık serüvenine dahil ediyor. İçeri girince sağa ve sola ayrı ayrı iki merdiven görüyoruz ve soldaki merdivenden çıkarak sergiyi gezmeye başlıyoruz.. Başlangıçta bizi Christian Dior’un hayat hikayesi, tarihi olaylar, Dior’a ait aksesuarlar, mektuplar, araçlar, eskizler görüyoruz ve ilk tasarımlara, ilk elbiselere geçiyoruz. Labirent gibi düzenlenen bu bölümde benim hoşuma giden şey tüm elbise ve aksesuarların renk renk gruplarak bir renkten başka renge geçmesi oldu. Bu bölümü tamamlayınca ünlü moda dergilerinin kapaklarıyla kaplı bir duvarın yanındaki merdivenden alt kata geçiyoruz.. Her şey mükemmel!
Yanlış bilmiyorsam 300-400 arası elbise ve bir de aksesuarlar sergileniyor.
DİKKAT DİKKAT!! Biletinizi sakın atmayın ya da kaybetmeyin çünkü sol merdivenle çıkılan bölümü gezdikten sonra holden geçerek sağ bölüme gittiğinizde sizden tekrar bilet istiyorlar ve bulamamanız halinde yeniden almanız gerekiyor..
Dior’un farklı sezonlardaki defilelerini dönem dönem izleme ve kıyafetlerin bir kısmını görme şansınız oluyor. Bir de bu bölümde daha modern tasarımlar da var.
Bir yerlerden sesler duyarsanız ve bir topluluk bir yere odaklanmışsa anlayın ki orda Dior’un bir sanatçısı Dior’a ait bir ürün yapıyor. Bir bakıma gösteri gibi bir şey, şuan Dior’da bu şekilde çalışan ve bu işi ustalarından öğrenen son kişinin çanta yapışını izleme imkanı bulunca herhalde yarım saatimi burada harcamışımdır. Aşama aşama deriyi şekillendirmesi, kalıba sokması, aksesuarlar derken Dior’un en popüler çantalarından biri olan ve Prenses Diana’yla ikonikleşen modelin yapımını izlemiş oldum. İnanılmaz güzeldi. Sakın kalabalığa aldanmayın ya da boşvermeyin, kesin izleyin !
Umarım siz de Paris’teki günleriniz süresince bu sergiyi gezme fırsatı bulursunuz 🙂
Serra
Loca Lıbera 
One thought